2012 Mayıs Ayının Son Haftası Eyüp Rumeli Türkleri Derneği Yönetim Kurulu ve Komisyonumuzca organize edilen ilkini gerçekleştirdiğimiz, RUMELİ – BALKAN  turumuza Yunanistan Gümrük Kapısından çıkıp başladık. 

Havaların ilkbahardan yaza dönüştüğü çok güzel bir karşılama ile gezimiz başladı.

 

Tüm grup dikkatlice dolaştık atalarımızın, dedelerimizin köklerimizin olduğu topraklarda en başında görüp beğendiğimiz kendimizden bir parça bulduğumuz balkan coğrafyasına geri döndük. 
İnternetten okuduğumuz yorumların yönlendirmesiyle, zaten gezide katılanlar tarafından fikir birliğine vardığımız konulardan birisi, yemek yemektede ilk akla gelen Balkanlar etten anlıyor.

 

 

Yemeklerden sonra etrafta dolanıp kafelerde oturduk, geç vakitlere kadar, yine müzisyenler lokal parçalar çalmaya başladı ve birçok müzik dinledik.

 

Bayanlar açısından çok rahat şehirler, geç vakte kadar rahatça dolaşabiliyorlar ( aslında şehir için bu bir artı değil, doğal bir durum olmalı her ülkede). Pek çok açıdan beğendim ve daha uzun süre vakit geçire bilir miyim diye çok düşündüm.

 

 

 

 

                          

 

Gezimiz boyunca birçok sivil toplum kuruluşları ile tanıştık. Dostluklar kurduk, gurbette, dostu, sevgiyi, hasreti yaşadık.

 

 

 

"Bir resim bin söze bedeldir" sözü, kesinlikle geçerli

Balkanlar'da yaşanan Osmanlı Dönemini ve onun Balkanlar üzerindeki kültürel etkisini değerlendirdik, dostlarımızla.

Balkan halklarının yaşamını tanıdık. Grubumuzla birlikte, Osmanlı dönemlerinin görüntüleri, sesleri ve kokularıyla geçmişi yaşadık yedi günde olsa..

 

Mevcut Osmanlı dönemi binalarının büyük kısmı yok olmasına rağmen, var olan camiler, köprüler, hamamlar, kiliseler ve su kemerleri yeni bir ışıkla görülüyor.

 

“Ortak Balkan tarihimizin bu unutulmuş yanını Osmanlı Dönemi eserleriyle, çoğu zaman da farklı etnik ve dini gruplar tarafından 'kullanılmış' kamu binalarıyla"  şahit olduk bunu vurgulamak isterim.

 

"Gerçek yaşamda pek çok uyum örneği var. Diğer yanda, gerçek yaşamda bu birlikte yaşamın reddedildiği ve elde etmenin imkansız göründüğü pek çok örneği görmek ve düşünmek bana acı veriyor. Birlikte yaşamın mümkün olduğunu düşünmek bana doğal geliyor, ama sonra, bazen, acaba sadece idealist bir iyimser miyim diye düşünüyorum."

 

"Bazen kaldığımız mekana o özel bağı hissetmeden gittim  o zaman geri dönüp bir şeyin bana dokunmasını beklerim  bu kadar ilginç şeyin de bu olduğuna inanıyorum.

 

Gezimizin verimliliğini duygu düşüncelerimle anlatmaya çalıştım.

 

Tatsız bir hırsızlık olayı yaşadık yunanistan’da bunu da dip not olarak belirtip kayıtlara girsin istedim.

 

Emeği geçen tüm dost ve Derneğimize; Kadın Komisyonu olarak çok teşekkür ediyorum.

 

Organizasyonların devamını diliyorum.

Saygı ve Selamlarımla.

 

Fotoğraf Linkleri

 

http://www.eyuprumeliturkleri.com/fotolar.asp?nedir=modul&isim=&goster=kat&id=65

 

http://www.eyuprumeliturkleri.com/fotolar.asp?nedir=modul&isim=&goster=kat&id=65&Sayfa=2

 

Eyüp Rumeli Türkleri Derneği

Kadın Komisyon Başkanı

Aliye Uygur