Aritmetik öğretmeni Temel öğrencilerinden şikayet ediyormuş : -Derste peş kere peş kaç ediy, diye sorayrum, kırk cevapı alayrum.Halbuki peş kere peş yirmi peş, pilemedun otuz.
Arnavut Fıkraları....
» Arnavut Fıkraları....
Arnavut Fıkraları.... ---Bir arnavut berbere gider,berber hemen arnavut olduğunu anlayınca şöyle der "geçen bi arnavut geldi köpüksüz traş et dedi ettim gıkını bile çıkarmadı" deyince gelen arnavut bende köpük istemem der fakat yarısında acıya dayanamayarak "ya birader benim babam arnavut ama anam değil sen iyisimi diğer yarısınıda köpükle traş et" der...
---Arnavutun biri türkiyeye temelli gelmiş ve iş aramaya başlamış bir türlü iş bulamamış. tam yolda yürürken el arabasıyla eskiciyi görmüş
''ESKİCİİİ SARI BAKIR DEMİR ALIYORUM ESKİCİİİİİİİİİ.......''
bir şeyler alıp sattığını görünce hemen bu işi yapmaya karar verir ve bir el arabası satın alır ancak eskicinin nasıl bağırdğını UNUTMUŞ sokaklarda yürürken tekrar eskiciyi görünce sevinmiş...
'' ESKİCİİİ SARI BAKIR DEMİR ALIYORU ESKİCİİİİİİİ......'' Bizim arnavut hemen eskicinin arkasından arabasını sürmüş ve başlamış bağırmaya ''BENDAAAAAAAAA........... BENDAAAAAAA''
---Arnavutun biri türkiyeye ziyarete gelmiş akrabasının oturduğu apartmana gelmiş altıncı kata çıkarken üçüncü katta otmatiğin ışıkları sönmüş karanlıkta duvara tutuna tutuna inmiş ve ışığı tekrar yakmış ancak tekrar üçüncü katta ışık sönmüş bu olay üç kere tekrar edince başlamış üçüncü katta karanlıkta bağırmaya'' MORI ÇUJUK GELIRSEM AŞŞİYE KIRAJIM AYAKLARINİ AÇ CABUK ALİKTRİKLARİ..
----Böyle her şeyi bildiğini sanan iki arnavut, bir tepeye oturmuşlar. Etrafı seyrediyorlar. Derken bir deve kervanı gözükmüş. İkisi de ilk kez görüyorlar bu eğri büğrü hayvanı ve ismini bilmiyorlar. Fakat birbirlerine karşı bunu belli etmemeye çalışıyorlar. Bu arada bir şey de söylemeleri lâzım. Nihayet biri sessizliği bozar:
-Te be nelere bak, nelere?!
Ötekisi, hiç istifini bozmadan, çok iyi bildiği bir şeyden söz eder gibi karşılık verir:
-Te be üleler, üle olur be yağu!.
----Arnavut kardeşlerden biri hacdan yeni dönmüş akrabasını ziyarete gitmeyi kararlaştırmış komşusunu da çağırmış komşusu ben orda ne yapacağımı bilemem orada rezil olmayayım. demiş diğeri ise zemzem çıkarıldığında kıbleye dönüp bir dikişte içileceğini söylemiş .ve ziyarete gitmişler ziyaretçiler çok kalabalık imiş . bu arada ikramlar çıkmaya başlamış ilk olarak çay çıkarmışlar komşu da yanındakini dürtüp ''ayo çay'' diye arnavutça sormuş ''çay'' arnavutçada hem ''O'' manasına geliyor hemde ' çay'' manasına geliyor komşuda bunu ''O'' Yani zemzem zannedip kıbleye doğrulup bir dikişte bismillah deyip çayı zemzem diye içer gözleri dışarı fırrlar ancak belli etmez ve şöyle der.. ''HEY BE MUBAREK MEKKEDEN GELMİŞ HALA SOĞUMAMIŞ''
------Arnavut'un tuttuğu at, yarışta en arkaya düşmüş. Arnavut bakmış bakmış: - Be hey mübarek, demiş, katmış önüne öteki hayvanları, nasıl da koşturuyo bre!..
-----Dünya büyük bir tehlikenin eşiğinde olduğundan beş gönüllü cesur ekip kurulacak bu ekip beş ayrı ülkeden seçilecek ve hepside özel sınavdan geçirilmek üzere kampa götürülür ilk sınava amerikalı alınır ve görevin öneminn idraki için ilk sınavda bir odaya amerikalının karısını getirirler ve amerikalının eline bir silah verirler karısını öldürmesini isterler amerikalı odaya girer bir müddet sonra geri çıkar ve''yapamayacağım'' der ... aynı şekilde ingilz ,fransız ve alman da silahı ve görevi iade ederler sıra arnavuta gelir ve durumun önemi anlatılır ve aynı şekilde karısını öldürmesi halinde sınavı geçeceğini söylerler ve silahı arnavuta verirler ve odada karısını vurmasını isterler arnavut odaya girer ve gerçekten karısı ordadır görev bilnci ile hemen silhı ateşler dışarıdan silh sesini duyarlar ayrıca epey bir gürültü kopar . arnavut dışarı çıkınca sorarlar ne oldu diye bizimki kızgın kızgın ....!!! ''te be yahu verdıgınız silah kuru sıkıymış benda oni pencereden attim aşşiye''....
-----Arnavudun biri günün birinde tesadüfen bir fare öldürmüş yanında kahraman edasıyla beklemeye başlamış gelip geçenler fareyi gördükçe sorarmış more kim öldürdü bu fareyi arnavud cevap vermezmiş more kim öldürdü bu sıçanı ses yok derken bir yolcu geçerken sormuş more kim öldürdü bu aslanı arnavud göğsünü şişirmiş more demiş ben öldürdüm o aslani
-----Zamanının padişahı toprakları içindeki bütün milletlerden birer grup istemiş ve hepsine birer elçi yollamış fakat elçiler arnavutlara geldikleri zaman kaba davranmışlar ve onlara hakaret edince arnavutlarda biz gelmiyoz demişler elçiler padişaha gidip durumu anlatmışlar padişah durumu öğrenince küplere binmiş adamlarına demiş gidin zorla döve döve gerekirse vurun yakın yıkın getirin onları bana demiş padişahın adamları gitmişler yakıp yıkmışlar ortalığı en sonunda bir avuç arnavutu padişahın yanına kadar getirtmeyi başarmışlar padişah grubun içinde bulunana arnavutların reisine demişki ulan ben yedi cihan padişahı sizi çağırıyor nasıl gelmezsiniz diyo bunu üstüne arnavutların reisi konuşuyo ve diyorki padişahım adamlarınız bize kaba davrandığı için gelmedik ama sizin bu tavrınızdan dolayıda bundan sonraki hiç bir emrinize itaat etmiyeceğiz diyor padişah iyiden iyiye hiddetleniyor ve diyorki ulan ben yedi cihan padişahı olarak sizin hepinizi yakarım yağınızı çıkartıp sabun yaptırırım o sabun lada yıkanırım diyor bunun üstüne şef çıkıp padişaha diyor padişahım siz bizi yakarsınız yağımızıda çıkarırsınız sonra sabunda yaptırırsınız o sabunlada yıkanırsınız amma diyor köppürenin anasını satıyım